Kitap Adı: Saldırı
Yazar: Yasmina KHADRA
Tür: Polisiye, Savaş
Yayıncı: Destek Yayınları
Çevirmen: Nevra GÜRSOY
Sayfa: 240Arka kapaktan:Tel Aviv'in insan kaynayan restoranlarından birinde, bir kadın, hamile elbisesinin altına gizlediği bombayı patlatır. Arap asıllı İsrailli Doktor Emin, gün boyunca bu korkunç saldırının sayısız kurbanını ameliyat eder. Gecenin bir yerinde, onu acilen hastaneye çağırarak, saldırıda paramparça olan bir cesedin karısına ait olup olmadığını teşhis etmesini isterler. Emin, acı gerçekle yüz yüze gelir. Karşısındaki beden, karısına aittir. Daha da acısı, onlarca insanın ölümüne neden olan ve intihar saldırısını gerçekleştiren, 15 senelik karışıdır. Posta kutumda mektuplar vardı. Faturalar arasında küçük bir zarf dikkatimi çekti.
Okumaya başladım: Mutluluk paylaşamadıkça neye yarar Emin, aşkım? Senin sevinçlerinin olmadığı yerde benim sevinçlerim sönüyordu. Sen çocuklarımız olsun istiyordun, bense onları hak etmek. Vatanı olmayan hiçbir çocuk güvende değildir... Bana darılma. Sihem...
Saldırı tam anlamı ile nefes kesen bir öyküydü! Kitabı elinize ilk aldığınızda '' Ya o intihar bombacısı karınızsa?'' şeklinde sarsıcı bir soru ile karşılaşıyorsunuz ve daha o anda tüm ilginizi, merakınızı üstüne topluyor bu kitap. Kesinlikle abartmıyorum!
Biricik eşi Sihem'in kendini -ve beraberinde birçok masum insanı- Tel Aviv'in göbeğinde bir restoranda patlatmasının ardından başlıyor Doktor Emin Caferi'nin hikayesi. Emin, son derece başarılı bir cerrah, bu başarılarından dolayı Arap olmalarına rağmen eşi ile birlikte İsrail vatandaşlığına kabul edilmişler, lüks içinde mutlu bir hayat sürüyorlar. Ya da Emin öyle olduğunu sanıyor.. Ta ki Sihem'in paramparça olmuş cesedini görene kadar... Düşünsenize bi, birileri geliyor ve 15 yıllık karınızın kendini havaya uçurduğunu söylüyor, siz olsanız inanır mıydınız? Emin de başta kabullenemiyor elbette, kendince bu olaya mantıklı açıklamalar getirmeye çalışıyor fakat gerçeklerden kaçamayacağı bir gün gelip çatıyor. Sihem'i anlamak, bunu neden yaptığını keşfetmek için başladığı arayışı onu İsrail'den alıp Filistin'e, bombaların, savaş tanklarının eksik olmadığı memleketine götürüyor.
Kitap benim için gerçekten çok sarsıcıydı. Özellikle yazarın Filistin'den, İsrail askerlerinin oradakilere yaptıklarından bahsettiği yerler en soluksuz kaldığım kısımlardı sanırım. Yalnız bilgisizliğimden dolayı benim tam olarak idrak edemediğim yerler oldu o yüzden okumadan önce İsrail- Filistin arasındaki olaylar, dinci örgütler vs ile ilgili biraz fikir sahibi olursanız kitap sizin için bir kat daha anlamlı hale gelebilir, benden söylemesi :) Kendi adıma söylüyorum, bu konularda araştırma yapmama daha fazla fikir sahibi olmak istememe yol açtı Yasmina Khadra'nın romanı.
Destek Yayınları'ndan çıkan en son okuduğum kitap Ebenin Dantelli Donu adlı bir felaketti. Yorumumu okuyanlar bilirler neden kitaptan bu şekilde bahsettiğimi... O kitabı okuduktan sonra bir daha asla almam demiştim bu yayınevinden çıkan herhangi bir kitabı fakat tur vesilesi ile elime geçti Saldırı ve ben bu defa gerçekten ama gerçekten hiççç pişman olmadım. Öyle ki kitabın son sayfasına geldiğimde ne çabuk bitti diye hayıflanıyordum. İyi bir iş çıkarmışlar yazar, çevirmen ve yayınevi. Hoşlanmadığım tek nokta kapağındaki terorist kılıklı kadın. Sihem'le uyuşmadığını düşünüyorum en başından beri ve bende bir rahatsızlık hissi uyandırıyor. Nedendir bilmem...
Biricik eşi Sihem'in kendini -ve beraberinde birçok masum insanı- Tel Aviv'in göbeğinde bir restoranda patlatmasının ardından başlıyor Doktor Emin Caferi'nin hikayesi. Emin, son derece başarılı bir cerrah, bu başarılarından dolayı Arap olmalarına rağmen eşi ile birlikte İsrail vatandaşlığına kabul edilmişler, lüks içinde mutlu bir hayat sürüyorlar. Ya da Emin öyle olduğunu sanıyor.. Ta ki Sihem'in paramparça olmuş cesedini görene kadar... Düşünsenize bi, birileri geliyor ve 15 yıllık karınızın kendini havaya uçurduğunu söylüyor, siz olsanız inanır mıydınız? Emin de başta kabullenemiyor elbette, kendince bu olaya mantıklı açıklamalar getirmeye çalışıyor fakat gerçeklerden kaçamayacağı bir gün gelip çatıyor. Sihem'i anlamak, bunu neden yaptığını keşfetmek için başladığı arayışı onu İsrail'den alıp Filistin'e, bombaların, savaş tanklarının eksik olmadığı memleketine götürüyor.
Kitap benim için gerçekten çok sarsıcıydı. Özellikle yazarın Filistin'den, İsrail askerlerinin oradakilere yaptıklarından bahsettiği yerler en soluksuz kaldığım kısımlardı sanırım. Yalnız bilgisizliğimden dolayı benim tam olarak idrak edemediğim yerler oldu o yüzden okumadan önce İsrail- Filistin arasındaki olaylar, dinci örgütler vs ile ilgili biraz fikir sahibi olursanız kitap sizin için bir kat daha anlamlı hale gelebilir, benden söylemesi :) Kendi adıma söylüyorum, bu konularda araştırma yapmama daha fazla fikir sahibi olmak istememe yol açtı Yasmina Khadra'nın romanı.
Destek Yayınları'ndan çıkan en son okuduğum kitap Ebenin Dantelli Donu adlı bir felaketti. Yorumumu okuyanlar bilirler neden kitaptan bu şekilde bahsettiğimi... O kitabı okuduktan sonra bir daha asla almam demiştim bu yayınevinden çıkan herhangi bir kitabı fakat tur vesilesi ile elime geçti Saldırı ve ben bu defa gerçekten ama gerçekten hiççç pişman olmadım. Öyle ki kitabın son sayfasına geldiğimde ne çabuk bitti diye hayıflanıyordum. İyi bir iş çıkarmışlar yazar, çevirmen ve yayınevi. Hoşlanmadığım tek nokta kapağındaki terorist kılıklı kadın. Sihem'le uyuşmadığını düşünüyorum en başından beri ve bende bir rahatsızlık hissi uyandırıyor. Nedendir bilmem...
Uzun lafın kısası efendim alınacaklar, okunacaklar listenize ekleyin MUT-LA-KA!!
ALINTILAR
"Başkalarının mutluluğu için birilerini feda etmek niye? Hep iyi ve yurekli insanlar, deliklerine gizlenenlerin selameti için hayatlarını feda etmeyi tercih ediyorlar. O halde neden adil olmayanların yaşamasını sağlamak için adil olanların fedakârlığı önde gelsin?"
'' Korku vurmak isteyince önce kalbi hedef alır.''
'' Her zaman denize bakmalısın. O, bize yalan söylemeyi bilmeyen bir ayna gibidir. Ben arkama bakmamayı böyle öğrendim. Önceleri, omzumun üzerinden arkama doğru göz attığımda, hüzünlerimi ve sevinçlerimi hiç dokunulmamış halde buluyordum. Hayattan zevk almamı engelliyorlardı, anlıyor musun? Küllerimden yeniden doğma şansımı ziyan ediyorlardı...''
'' Bizim işimize gelen şeyler, bize uymayanlar... Haklı olduğumuzda da haksız olduğumuzdaki gibi sağduyu eksikliğimiz var. İnsanlar en iyi anlarında en kötüyü yaşarlar ve en iyiye de hiçbir anlam ifade etmediği şeklinde yaklaşırlar...''
'' Fazla hayal kuran yaşamayı unutur''
'' Her şeyini alabilirler; malını, mülkünü, en güzel yıllarını, tüm sevinçlerini ve tüm değerlerini, son gömleğine kadar her şeyini alabilirler.
Ancak elinden alınan dünyayü yeniden keşfetmek için hayallerin daima sende kalacaktır...''
'' Her zaman denize bakmalısın. O, bize yalan söylemeyi bilmeyen bir ayna gibidir. Ben arkama bakmamayı böyle öğrendim. Önceleri, omzumun üzerinden arkama doğru göz attığımda, hüzünlerimi ve sevinçlerimi hiç dokunulmamış halde buluyordum. Hayattan zevk almamı engelliyorlardı, anlıyor musun? Küllerimden yeniden doğma şansımı ziyan ediyorlardı...''
'' Bizim işimize gelen şeyler, bize uymayanlar... Haklı olduğumuzda da haksız olduğumuzdaki gibi sağduyu eksikliğimiz var. İnsanlar en iyi anlarında en kötüyü yaşarlar ve en iyiye de hiçbir anlam ifade etmediği şeklinde yaklaşırlar...''
'' Fazla hayal kuran yaşamayı unutur''
'' Her şeyini alabilirler; malını, mülkünü, en güzel yıllarını, tüm sevinçlerini ve tüm değerlerini, son gömleğine kadar her şeyini alabilirler.
Ancak elinden alınan dünyayü yeniden keşfetmek için hayallerin daima sende kalacaktır...''
PUAN: 4,5/5
Kapağından sanırım ben de hoşlanmadım :D Yine de dışa bakarak aldanmamak gerek demekki :)) Rastladığımda alacağım :))
YanıtlaSil