12 Şubat 2016 Cuma

DKBT: Alice LaPlante Kimdir? ve Her Gün Yeniden Romanı Nasıl Ortaya Çıktı?




Herkese merhaba!
Dijital Kraliceler Blog Tur'umuzda bu hafta Alice LaPlante'nin Her Gün Yeniden adlı romanını okuyoruz. Eh kitabını okuduğumuz şahıs hakkında fikir edinmeden olur mu hiç? Olmazz! Biraz araştırayım dedim kendisini, fakat ne yazık ki hakkında hiçbir Türkçe kaynağa ulaşamadım. Sonuçta en güvenilir yerin kendi internet sitesi(www.alicelaplante.com) olduğuna karar verip sitedeki 'About Alice' kısmında yazanları yarım yamalak ingilizcemle elimden geldiğince çevirdim. Üstüne birazcık da farklı bir sitede okuduklarımı ekledim. Lütfen yanlışım varsa affedin :)


Alice Laplante ödüllü bir roman yazarı. Her Gün Yeniden(Turn of Mind) kitabı ile 2011'de Wllcome Prize ödülünü kazanmış.
Ayrıca ödüllü bir gazeteci olarak 25 yıldan fazla deneyime sahip, kurumsal yayın danışmanı, üniversite düzeyinde yazma eğitmeni. Stanford ve San Fransisco State Üniversitelerinde yaratıcı yazarlık dersleri veriyor. Turn of Mind romanı dışında ders kitapları da mevcut.

Her Gün Yeniden romanından önce başka bir roman yazmamış olan Laplante ilginç bir şekilde suç ve gizem kitapları okumadığını söylemiş bir röportajında ve ardından romanın ortaya çıkış hikayesini de anlatmadan geçmemiş tabii :) Kitabın baş karakterinin ilham kaynağı aslında annesi imiş. Alzheimer olan annesini öyküsünü yazmak için başka denemelerde de bulunmuş Alice fakat başarılı olamamış. Ta ki kocası ile birlikte Sherlock Holmes izledikleri güne kadar! Eşi şöyle bir soru yöneltiyor Alice'e:
''Neden tüm bu edebi bir şeyler yazma çabasını bir kenara bırakıp eğlenceli, gizemli bir şeyler yazmıyorsun?''
Daha önce hiç polisiye, gizem türü kitaplar okumamış olan yazarımız elbette ki itiraz ediyor başlangıçta:
'' Bu eğlenceli/komik bir şey olamaz ki, biz şimdiye kadar alzheimer'ın hep korkunç bir şey olduğundan bahsettik. Eğer sen Alzheimer hastası, bulduğu ipuçlarını hatırlayamayan bir dedektif olsaydın bir dosyayı nasıl çözebilirdin ki?''
Bu sözler üstüne eşi tekrarlıyor sorusunu:
'' Neden bunu yazmıyorsun?''
''Yapamam, bir dedektif nasıl düşünür bilmiyorum'' şeklinde itirazların ardından harika bir fikir geliyor yazarımızın aklına. Dedektif gözünden yazamayabilir fakat alzheimer hastası bir şüphelinin gözünden yazmayı başarabilir! Ve eşi ile aralarında geçen bu diyalogun üstüne o gece oturup romanının ilk bölümünü yazıyor.

İşte tur kitabımızın ortaya çıkış öyküsü bu :)
Umarım okuduğunuz bu bilgiler hoşunuza gitmiştir.
HER GÜN YENİDEN kitabının yorumunda görüşmek üzere! :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder